Akıllı, büluğa ermiş, maddi bakımdan gücü yeten her Müslümana farzdır.
Yaşlılık veya kalıcı hastalık gibi sebeplerle hacca gidemeyenler, vekil gönderirler. Böylece hem borçtan kurtulur hem de haccın sevabına nail olurlar.
Mirasından kendisi adına Hac ettirilmesini vasiyyet etmelidir. Aksi halde mesuliyette kalır. (İrşadüs-Sârî, s:43)
İmam-ı Yusuf ve İmam-ı Azam’dan sahih rivayete göre, haccın farziyyeti fevrîdir. Yani kendisine hac farz olunca ilk fırsatta hacca gitmesi icap eder. Ertelemesi mesuliyeti mucip olur. İmam-ı Muhammed’e göre ise, Haccın hemen yerine getirilmesi şart değildir. İleriki yıllarda yerine getirirse vebalde kalmaz. (İrşadüs-Sârî, s:17
abanızın bıraktığı mirasın üçte biri, vasiyetini yerine getirmek için yetiyorsa bu vasiyetin yerine getirilmesi farzdır. Şayet böyle bir miras bırakmamışsa bu vasiyetin yerine getirilmesi mirasçıların inisiyatifine kalmıştır. Varisler isterlerse kendi paraları ile vasiyeti yerine getirirler
vet kurtulur. Babanızın para borcunu ödediğiniz de borçtan kurtulduğu gibi
Hayır, bugünkü şartlarda farz olmaz. Çünkü hac zamanına kadar orada bekleme imkanı yoktur. (İrşadüs-Sârî, s:300)
Hayır, Hacca gitme imkanı bulamadığınızdan borçlu ölmüş olmazsınız. Ancak mirasınızdan kendi adınıza Hac ettirilmesini vasiyet etmeniz lazımdır. (İrşadüs-Sârî, s:43)
Öncelikle niyetiniz sırf Allah rızası olmalı. Hak sahiplerinin hakkı ödenmeli ihtilaflı olduğu kişiler varsa helalleşmeli, küskün ve dargın olduğu kimseler varsa barışmalı, büyükler ziyaret edilmeli duaları alınmalı, eş dost aranarak vedalaşmalı, yol sadakası verilmeli, evden çıkarken iki rekat sefer namazı kılınmalı
Hayırlı akıbetler( dünyadan iman ve Kur’anla çıkmak) nasip etmesini, hesaba çekilmeden cennete girmeyi, evlatlarımızın hidayetini.. Her türlü kazadan beladan nefis şerrinden, şeytan mekrinden korunmamızı yüce Allah’tan niyaz etmeliyiz.
Her türlü hediye ve hatimlerin duasını okuyanın bizzat yapması daha uygun olur. Tabi ki hocalara havale edilmesi de mümkündür.
Haccı Temettu
Mîkatı geçmeden önce ihrama niyetlenir. Telbiye okur, böylece ihrama fiilen girmiş olur. Üzerindeki elbise ile mîkatı geçer. İlk fırsatta elbisesini çıkartarak ihramı giyer. Sivil elbise üzerinde bir gün veya bir gece kadar kaldıysa ceza olarak bir kurban keser daha az kaldıysa sadaka vermek yeterli olur
Bu kişi Mekke-i Mükerreme’ye gidiyorsa (Beytullah’a tazim kasdı ile) mikatta ihrama girer, önce umresini yapar sonra işine bakar. Aksi halde ceza olarak kurban kesmesi icap eder.
Hıl bölgesindeki bir şehre (mesela Cidde’ye) giden kimse Mekke-i Mükerreme’ye ihramsız dönebilir. Ama mikat sınırının dışında kalan bir yere (Mesela Taif veya Medine-i Münevvere’ye) giden, mikattan ihramsız geçemez. Aksi halde kurban cezası gerekir.
Bir şey lazım gelmez.Gusül eder, vazifelerine devam eder.
Tavafa devam etmek daha faziletli görülmüştür. Denilmiştir ki: 7 tavaf bir umre gibidir; 3 umre bir Nafile hac gibidir. (Reddül-Muhtar C.2 sh: 502; İrşadüs-Sâri, sh: 128, 308)
İhramsız olarak usulüne uygun şekilde tavaf yapılır, kerahat vakti değilse 2 rekat namaz kılınır, dua edilir
Şemsiye kullanmak.(Başına değdirmeksizin.) Saat, yüzük, para kemeri ve omuz çantası takmak, macunsuz dış fırçası kullanmak, ilaç kullanmak, iğne vurunmak, yıkanmak, ihramları değiştirmek caizdir. Şayet üşürse kollarına geçirmeden omuzuna hırka palto veya battaniye alabilir.
Bütün vazifeleri tamamladıktan sonra yani sa’yin bitiminden sonra saç traşı olunarak ihramdan çıkılır. Saç traşı olmadan ihram sona ermez ve sonsuza kadar ihram yasakları devam eder
Önce kalbi hazırlık yapılarak tavafa niyet edilir. Ondan sonra hacer’ul esad hizasına gelinerek elestü bezmindeki ahdimiz hatırlanarak, isti’lam edilir.
Tavaf ve tavaf namazı bittikten sonra hemen kol kapatılarak tavaf namazı kılınır bolca zemzem içilir, ara vermeden safa’ya hareket edilir. Kabe’nin görülebileceği en son noktada isti’lam edilir
Hac da Bayram namazı düştüğü gibi uzhiyye kurbanı düşer. Ancak Allame Şürrünbilali’den gelen rivayete göre, mukimden olan hacıların uzhiyye kurbanı kesmeleri icap eder.
rafattan arefe günü akşamı Arafat’tan Müzdelife’ye inilir. O gece orada akşşam ve yatsı namazları beraber kılındıktan sonra biraz istirahat edilir. Erkenden kalkarak teşbih namazı, zikir ve istiğfar gibi ibadetlerle meşgul olunur. Şeytana atılacak nohut büyüklüğündeki taşlar toplanır. İlk vaktinde sabah namazı kılınarak peşinden vakfe duası yapılır. Güneş doğmadan Mina’ya şeytan taşlamak üzere hareket edilir.